ELMAS BALIK
Yıllar önce yaşamını kaybetmiş, yaşamı boyunca hiç sevgi görmemiş, hiç kimseye de sevgi göstermeyen bir balıkçı yaşarmış. Çağla diye bir kızı varmış, bu adamın. Babasını terk edip gidince adamcağız sevgi nedir bilmez olmuş. Bir gün balıkçı işi gereği balık tutmaya gitmiş. Oltasını ırmağa atmış. Aradan bayağı vakit geçmiş. Adamın oltasını bir şeyler çekmeye başlamış. Balıkçı oltasını çekince oltanın ucunda elmastan küçük bir balık bulmuş. Balık o anda dile gelmiş.
— Gel biz dost olalım, demiş.
Balıkçı şaşırmış. Ancak bir yandan balığı satıp bir sürü para alıp kendine yiyecek almak istiyormuş. Diğer yanı ise onla dost ol diyormuş. Adams balıkla dost olmuş. Onu evdeki akvaryuma koymuş. Hiç kimseye de bu konudan bahsetmemiş. Onla dost oldukça içine sevgi dolmuş. Herkese sevgi ile bakar olmuş. Elmas balığı da hiç unutmamış. Aradan iki yıl geçmiş. 17 Ekimmiş o gün. Kızı Çağla’nın doğum günüymüş. Kapı çalınmış. Adam kapıyı açınca şok olmuş. Kızı Çağla geri dönmüşmüş. balıkcı heyecanla kızına sarılıp doya doya öpmüş. Ve beraber çok mutlu bir aile olmuşlar. Ve eğer elmas balıkla arkadaş olmasalardı kızı Çağla beklide gelmeyecekti. |